Evlilik kurumunun korunması, Türk hukuk sisteminde aile yapısının devamı açısından oldukça önemlidir. Ancak sadakat yükümlülüğüne aykırı ilişkilerin ortaya çıkması, çeşitli hukuki sonuçlar doğurabilir. Bu kapsamda sıkça gündeme gelen konulardan biri de “metres tazminatı” kavramıdır. Türk Medeni Kanunu’nda doğrudan bu ifadeyle yer almayan ancak içtihatlarla şekillenen bu hukuki durum, hem eşler arasında hem de eş dışı ilişkide yer alan üçüncü kişilerle ilgili çeşitli hak ve sorumlulukları beraberinde getirir.
Bu makalede, metres tazminatının ne olduğu, hukuki dayanakları, dava süreci, Yargıtay kararları ışığında uygulama esasları ve dikkat edilmesi gerekenler detaylı şekilde ele alınacaktır.
Metres Tazminatı Nedir?
“Metres tazminatı” ifadesi, halk arasında yaygın olarak kullanılmakla birlikte, hukuki terminolojide genellikle haksız fiile dayalı manevi tazminat olarak geçer. Evlilik birliği devam ederken, eşlerden birinin başka bir kişiyle duygusal ya da cinsel ilişki yaşaması durumunda, aldatılan eş, bu ilişkide yer alan üçüncü kişiye karşı tazminat davası açabilir.
Bu tazminat, genellikle manevi tazminat niteliğindedir ve Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiil hükümleri çerçevesinde değerlendirilir.
Hukuki Dayanaklar
Türk hukuk sisteminde metres tazminatının doğrudan düzenlendiği bir yasa maddesi yoktur. Ancak uygulamada şu hükümler esas alınmaktadır:
- Türk Medeni Kanunu m. 185 – Eşler arasında sadakat yükümlülüğü
- Türk Borçlar Kanunu m. 49 – Haksız fiil ve manevi zarar
- Anayasa m. 41 – Ailenin korunması
Bu hükümler, evlilik birliğinin korunması ve üçüncü kişilerin bu birliği zedelemesi durumunda ortaya çıkabilecek sorumluluğun hukuki temelini oluşturur.
Kimler Metres Tazminatı Talep Edebilir?
Sadece evli olan ve aldatılan eş, diğer kadın ya da erkek (yani metres) hakkında tazminat talebinde bulunabilir. Ancak bu hak:
- Evlilik devam ederken ortaya çıkan ilişkilere karşı kullanılabilir.
- Boşanma sonrasında öğrenilen olaylar için de belirli şartlarda geçerli olabilir (hak düşürücü süre göz önünde bulundurularak).
Hangi Şartlarda Tazminat Talep Edilebilir?
Metrese karşı manevi tazminat davası açılabilmesi için şu unsurların varlığı aranır:
- Evlilik birliğinin varlığı: Resmi olarak geçerli bir evlilik olmalıdır.
- Sadakat yükümlülüğüne aykırılık: Eşin, evlilik dışı ilişki yaşadığı ispatlanmalıdır.
- Üçüncü kişinin kastı veya ihmali: Metresin, kişinin evli olduğunu bilerek ilişkiye girmiş olması gerekir.
- Zararın oluşması: Aldatılan eşin kişilik haklarının zedelendiği ortaya konmalıdır.
- İlliyet bağı: Zarar ile eylem arasında doğrudan bağlantı bulunmalıdır.
Tazminat Türleri
Manevi Tazminat
Bu tazminat, aldatılan eşin yaşadığı psikolojik, sosyal ve duygusal yıkım sebebiyle talep edilir. Tutar, mahkeme tarafından olayın niteliğine, tarafların ekonomik durumuna ve ihlalin ağırlığına göre belirlenir.
Maddi Tazminat
Nadir görülse de bazı durumlarda maddi zarara uğradığı ispatlanan eş, maddi tazminat da talep edebilir (örneğin sağlık giderleri, taşınma masrafları).
Metrese Tazminat Davası Açma Süreci
- Delil Toplama: Fotoğraflar, mesajlar, tanık beyanları, otel kayıtları vb.
- Dava Dilekçesi Hazırlama: Haksız fiil, kişilik hakkı ihlali ve evlilik birliği ihlali gerekçeleriyle.
- Yetkili ve Görevli Mahkeme: Asliye hukuk mahkemeleri görevlidir.
- Yargılama Süreci: Dava süreci delillere göre şekillenir ve ortalama 1-2 yıl sürebilir.
- Karar ve Tazminat Miktarı: Yargıtay’ın içtihatlarına uygun şekilde belirlenir.
Yargıtay Kararları Işığında Uygulama
Yargıtay, metres aleyhine açılan tazminat davalarında şu hususlara dikkat çeker:
- Üçüncü kişinin, evli olduğunu bildiği veya bilmesi gerektiği durumlarda sorumluluğu doğar.
- Sadakat yükümlülüğü sadece eşe değil, evlilik birliğini bilerek bozan üçüncü kişilere karşı da koruma sağlar.
- Aile bütünlüğü zarar gören eş, bu nedenle duygusal çöküntü yaşadıysa, kişilik haklarının ihlal edildiği kabul edilir.
Örnek Yargıtay Kararı:
“Davalının davacının eşiyle, onun evli olduğunu bilerek ilişki kurduğu ve bu nedenle davacının kişilik haklarının zedelendiği, tazminat talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.” – Yargıtay 4. Hukuk Dairesi
Metres Tazminatı Davasında Sık Yapılan Hatalar
- Delil eksikliği
- Üçüncü kişinin evli olduğunu bildiğini ispat edememek
- Süre aşımı (hak düşürücü süreler)
- Aile mahkemesi yerine yanlış mahkemeye başvuru
Bu nedenle, uzman bir avukattan hukuki destek almak oldukça önemlidir.
Hak Düşürücü Süreler
Metrese karşı açılacak tazminat davalarında, öğrenmeden itibaren 2 yıl ve her hâlükârda fiilin işlendiği tarihten itibaren 10 yıl içinde dava açılması gerekir. Aksi hâlde hak düşer.
Toplumda ve Hukukta Değerlendirme
Toplumsal düzeyde, metres kavramı genellikle ahlaki ve kültürel normlar üzerinden değerlendirilse de, hukuki çerçevede bu mesele kişilik haklarının korunması temelinde ele alınır. Mahkemeler, duygusal travmanın derecesini ve olayın etkilerini titizlikle değerlendirir.
Sonuç
Metres tazminatı, Türk hukuk sisteminde evlilik dışı ilişkilerin yol açtığı manevi zararların telafi edilmesine yönelik bir mekanizma olarak karşımıza çıkar. Her ne kadar halk arasında “metres davası” gibi tabirlerle anılsa da, hukuki olarak bu durum haksız fiil ve kişilik haklarının ihlali kapsamında değerlendirilir. Yargıtay kararları da bu konuda mağdur olan eşe hukuki koruma sağlamaktadır. Bu tür davalarda hukuki destek almak ve süreci dikkatle yönetmek, mağduriyetin giderilmesi açısından hayati önem taşır.
Bir yanıt yazın