Günümüzde birçok çalışan, hiçbir gerekçe gösterilmeden veya dayanağı olmayan nedenlerle işten çıkarılabiliyor. Bu durum halk arasında “durduk yere işten çıkarılma” olarak ifade edilse de, hukuki karşılığı haksız fesihtir. İş Kanunu ve Yargıtay kararları, işçiyi bu tür keyfi uygulamalara karşı ciddi şekilde koruma altına almıştır. Bu yazıda, işverenin işçiyi geçerli veya haklı neden olmaksızın işten çıkarmasının ne anlama geldiğini, işçinin hangi haklara sahip olduğunu, dava sürecinde neler yapılması gerektiğini ayrıntılı bir şekilde inceleyeceğiz.
Durduk Yere İşten Çıkarılma Nedir?
Hukuki açıdan “durduk yere işten çıkarılma”, iş sözleşmesinin işveren tarafından geçerli veya haklı bir neden gösterilmeden sona erdirilmesi anlamına gelir. İş Kanunu’na göre, belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshedilebilmesi için geçerli bir sebep olması zorunludur.
Geçerli Sebep Nedir?
- İşçinin performans düşüklüğü
- Davranış bozukluğu
- İşyerinin ekonomik gerekçeleri
- İşyerinin kapanması veya küçülmesi
Eğer bu sebepler yoksa ve işveren sadece “işimize son verildi” gibi bir açıklama yapıyorsa, bu durumda fesih haksız veya geçersiz olur.
4857 Sayılı İş Kanunu’nun 18. Maddesi Ne Diyor?
İş Kanunu’nun 18. maddesine göre;
“Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az 6 ay kıdemi olan işçinin iş sözleşmesi geçerli bir sebep olmadan feshedilemez.”
Bu maddeye göre işverenin, işçiyi çıkarmak için somut, objektif ve ispat edilebilir bir gerekçesi olmalıdır.
Haksız Fesihte İşçinin Sahip Olduğu Haklar
Durduk yere işten çıkarılan bir işçi aşağıdaki haklara sahiptir:
1. İşe İade Davası Açma Hakkı
İşçi, fesih bildiriminden itibaren 1 ay içinde iş mahkemesinde işe iade davası açabilir. Mahkeme, feshi geçersiz bulursa işçinin işe iadesine karar verir.
2. Boşta Geçen Süre Ücreti
İşe iade kararı alınırsa işveren, işçiye 4 aya kadar boşta geçen süre ücreti ödemek zorundadır.
3. Tazminatlar
- Kıdem tazminatı (en az 1 yıl çalışmış olmak şartıyla)
- İhbar tazminatı
- Fazla mesai, yıllık izin, AGİ gibi diğer alacaklar
4. İşe Başlatılmama Tazminatı
İşveren, mahkeme kararıyla işe iadeye zorlanamaz. Ancak işçiyi işe başlatmazsa en az 4, en çok 8 aylık maaşı tutarında tazminat ödemekle yükümlüdür.
İşverenin Fesih Gerekçesi Yazılı Olmalı
İşverenin işçiyi işten çıkarırken mutlaka yazılı bir fesih bildirimi yapması gerekir. Bu bildirimin içeriğinde, işten çıkarma gerekçesi açıkça belirtilmelidir. Gerekçe belirtilmemişse veya soyut ifadeler kullanılmışsa fesih geçersiz sayılır.
Tanık ve Delil Desteği ile Dava Güçlenir
İşe iade veya tazminat davalarında tanık beyanları, yazılı belgeler, kamera kayıtları gibi deliller oldukça etkilidir. İşçi, kendisine yöneltilen iddiaların gerçeğe uymadığını somut olarak ispat edebilirse davayı kazanabilir.
İşe İade Davası Ne Kadar Sürer?
İşe iade davası ilk derece mahkemesinde genellikle 3 ila 6 ay içinde sonuçlanır. Ancak taraflar istinaf veya temyize giderse süreç uzayabilir. Karar kesinleşmeden icra edilemez.
İşçinin Psikolojik ve Maddi Mağduriyeti Giderilebilir mi?
Keyfi şekilde işten çıkarılan çalışanların çoğu, hem psikolojik hem de ekonomik olarak ciddi zararlara uğramaktadır. Ancak doğru hukuki yollara başvurulması halinde bu mağduriyet büyük oranda giderilebilmektedir. Özellikle işe iade kararı alınması ve tazminatların tahsil edilmesi, işçiye hem manevi hem maddi bir rahatlama sağlar.
Sık Karşılaşılan Durumlar ve Yargı Kararları
Örnek 1:
İşçi, “performans düşüklüğü” gerekçesiyle işten çıkarılmış; ancak işyerinde performans sistemi bulunmadığı belirlenmiş. Mahkeme feshin geçersiz olduğuna karar vermiştir.
Örnek 2:
İşveren, işçiyi hiçbir gerekçe göstermeden çıkarmış. Yazılı bildirim yapılmamış. Mahkeme işe iade kararı vermiştir.
İşçinin Yapması Gerekenler: Adım Adım Hukuki Yol
- Yazılı fesih bildirimini talep edin.
- Gerekçe yoksa veya geçersizse 30 gün içinde işe iade davası açın.
- Tüm delillerinizi toplayın (tanıklar, belgeler, yazışmalar).
- Dava sürecinde profesyonel hukuki destek alın.
Avukatla Süreci Yönetmek Şart mı?
Her ne kadar işe iade davası avukatla açılması zorunlu olmasa da, uygulamada profesyonel destekle başarı şansı artmaktadır. Özellikle delillerin etkili sunumu, dava stratejisinin doğru kurulması ve sürelerin dikkatle takip edilmesi açısından avukat desteği önerilir.
Sonuç: Keyfi İşten Çıkarmalara Karşı İşçi Yalnız Değil
İşverenin “durduk yere işten çıkarma” uygulaması hukuka aykırıdır ve bu tür durumlar İş Kanunu ile sıkı biçimde denetlenmektedir. İşçinin geçerli bir neden olmaksızın işten çıkarılması, ciddi tazminat yükümlülüklerini doğurur. Haklarını bilen ve yasal sürelere dikkat eden bir işçi, mağduriyetini telafi edebilir. Unutmayın, adalet arayan işçi yalnız değildir.
Bir yanıt yazın